Değerli Üyeler,
Herkese Merhabalar,
Üye tanıtım bölümünde ki başlığımdan da yazıştığımız üyelerimizin de bildiği gibi Nisan 2018’ de başlayan Honda Prelude arama serüvenim (tabii forumu keşfetmeden öncesinde de Şubat- Mart aylarında Rover Coupe, NX Coupe ve Prelude arasındaki değerlendirme ve kesin olarak 98 yılındaki aşkıma yani Prelud’a (Gen 4 2.2 vti 4ws idi tabii o araç) doğru yönelme ve doğru yolu bulma

sürecim

) 10 Mayıs’ta 34 BYE 49 Plakalı aracı almam ile noktalandı, (bu arada iyi ki Prelude almışım) Yeni mâceralar başladı.
Nisan ve Mayıs’ta araç bakmak için 2 defa İstanbul ziyaretim olmuştu…baktığım hiç bir araç içime sinmemişti artık bu araba mı beni kendine çekti, ben mi bu arabayı kendime çektim, bende bir takım bunalımların da eşliğinde önce bende sürünün rağbet ettiğinden farklı bir araç alma arzusu doğdu, sonrasında satılıktaki diğer yakın yaşlarda ki araçların kondisyonuyla yüzleşme rakip marka ve modelleri eleme, bu siteyi keşfetme,bazı çekincelerimin üyelerimiz tarafından giderilmesi, falan derken ben de bir uyumlanma ve hazırlık dönemini fark etmeden geçirdim, sonunda nasipte olanla buluştuk...
An itibariyle aracı alalı 3 ay kadar oluyor. Paylaşım yapmak ancak nasip oldu, bu gecikmede biraz da araçta görsel olarak biraz toparlama yapıp güzel fotoğraflarla giriş yapma arzum etken oldu. Yaşadığım bazı mekanik sıkıntılarda görselde değişiklik yapmamı kısmen erteledi, sonuç olarak yani yeni konu açmak bugüne nasip oldu…
ARAÇ HAKKINDAAracımız Türkiye ‘ye resmi olarak ithal edilen diğer Prelude Gen4 ‘ler gibi Fransa için Üretilen BB3 Şasi kodlu otomatik şanzımanlı rengi kataloglarda (boya satanlardan öğrendiğim kadarıyla) Fantom Gri (Phantom Gray) olarak geçen siyahi tonda bir araç.
Arabam formu takip eden ve İstanbul’da ikamet eden üyelerimizin de bildiği bir araç, özellikle 2016 yılında ki hali ile tabii ki… Ben de forumda bu plakayla başlık açan 2. Üyeyim, anladığım kadarıyla aracın da 5. sahibiyim…
Aracımın üzerindeki Plaka ilk plakası, sorgulamalarda plaka veya vilayet değişikliği görünmüyor, Doğrusu bu kadar esprili ve sempatik bir plakayı da değiştirmeye kalkışanın aklından şüphe ederim…
Aracımın tabii bir hikayesi ve tarihçesi de var.
-İlk sahibinde kaç sene kalmış bilmiyorum ama belli ki uzun süre kullanmış araç emsallerine göre az el değiştirmiş, az Km yapmış sonrasında icra garajında yatmış, ama ne kadar süre ile orada kaldı onu bilmiyorum.
-2. Sahibi forum üyelerimizden Sn. Tolga Çetinkaya’ dır. Kendisi aracı keşermiş bir vaziyette satın alıp çok iyi bir komple revizyon ile diriltip aracın bugünlere gelmesinde inkâr edilemez katkısı, emeği ve gayreti olan kişidir…Tabii bu arada ben aracı satın alırken malum sitede ilana çıkan araçlar arasında kıyasladığımızda Tolga beyin burada yaptığı detaylı paylaşımlar aracın üzerinde durmamda etkili oldu…Bir dönem ilanlarda gördüğüm her plakayı bu sitede aratır olmuştum.
-3. Sahibi Ayışığı Honda’ dır. Bu süreçte araç satılık araç olarak sergilenmiş fazla bir Km yapmamıştır...
-4. Sahibi, 46 yaşında Tekirdağ’ın Saray ilçesine bağlı köylerinden birinde ikamet eden, Futbol menajerliği ve danışmanlık işiyle! uğraşan (kartvizitinde öyle yazıyor) şahsına münhasır değişik bir zat. Araca kendi zevkine göre harcamalar yapmış ama hep gözle görülebilir, elle tutulabilir ama bana itici gelen kendisine gayet fiyakalı görünen değişikliklere imza atmış. Eklettiği aksesuarları değil Prelude meraklısı hemen hemen hiçbir Sports Coupe binicisi beğenmez… Bu dönem (yaklaşık 1 yıl 3 ay), bence aracın başına gelmiş en talihsiz dönem… (icra garajında yatması da talihsiz bir dönem ama bu dönem ondan bence daha talihsiz!)
Yani arabayı satın alışımız iyi bir Prelude almanın veya bir Prelude’ a sahip olmanın ötesinde sanki aracı bir kıymet bilmezin elinden kurtarma operasyonuydu
-Beşinciyi söylemeye gerek var mı?
ARACIN GENEL KONDISYONU (SATIN ALDIĞIM GÜN ITIBARIYLE) -Önde tampona plakanın iki yanına LED ilave edilmiş,
-Beyaz ampullü mercekli farlar takılmış, üstünden çıkan OEM farlar elimde çok şükür ki, Ama ön görüntü tam bir facia yani
Her gören aracın kazalı olduğunu düşünüyor, (hele o ledler, bazı geri ülkelerdeki altın dişlerini gösterip zengin olduğunu kanıtlamaya çalışan görgüsüz insanlar gibi sırıtıyor gözüme.)
-Bu iki ilave yapılırken tamponun trimleri kaymış

-İçerde direksiyon simidi, vites kolu, el freni ahşap görünümlü sedefle kaplanmış, Koltuk arkalarında ekranlar vardı, woofer vardı onları söktürdüm, (söktürürken aracın ruhuna yapılan zulümden dolayı çok sövdüm, ekranları ve woofer’ı aracı satın aldığım zata verdim yerine kendisinde kalan yedekleri aldım, çok şükür.)

-Arka tarafta sağlı sollu dört adet kare şeklinde eksoz çıkışı, Her ikisi de aktif.

Kısacası “apaçi stiliyle mücadele – öze dönüş” adı altında en az 4 sağlam video veya fotoğraf galerisi çıkar bu araçtan…
-Sunroof maalesef paslı, Boyada da bir iki noktada muhtemelen branda kullanımından kaynaklı yaklaşık 6x6 cm büyüklüğünde keşermeler mevcut. Paslanma olayını geciktirmek için sunroof siyah folyo kaplanmış, sağlam bir iki kaporta işi ve pasta cila yapılacaklar listesinde ilk sıralarda, boyada solma ve kılcal çizik harelenme vs de var...

-Km 216 bini bitirip 217 bine geçti. (Mayıs 2018)
-Döşemelerimiz 26 yaşına göre hala pırıl pırıl. Hala orijinal kumaş.
-İç trimlerimiz hala düzgün çok şükür.
-Anten yan sanayi ama çalışır halde
-Sunroof aktif
-Çalışmayan aksam hemen hemen yok gibi
-Jantlarımız yönlü olduğu halde İstanbul’daki ve Ankaradaki lastikçinin yönlü jantı bir türlü anlamayıp abi hepsi aynı işte bunlarda yön mön olmaz demesi yüzünden ön ve arka jantlar her iki tarafta Hacıvat ve Karagöz figürü gibi birbirini dövüyordu

Doğan SLX' e duyduğum nefret arttı bu yüzden.
VUSLAT ve SONRASI- ARABAMIZLA İLK GÜNLERİMİZ Aracı aldığımız gün, radyatörün kapak boynundaki çatlak dolayısı ile Bostancı sanayinin yolunu tuttuk. Avrupa yakasından Anadolu’ya biraz stres içinde geçerek (köprüdeki trafik malum) birkaç yerde radyatörcü aradık ama hepsi kapatmıştı, sanayideki esnafın kapatma saatiydi, en son Orhan ustadan yardım istedik ve bu radyatörlerin değişmesi gerektiğini tamir olamayacağını öğrendik, aracımızı Koçarslan Orhan Usta’ya teslim ettik.
Bir radyatör çatlağı üzerine Koçarslan’ a başvurmuştuk ama iyi ki gitmişiz, satan şahısın iddiasına göre her şeyi yapılmış her an uzun yola çıkacak kondisyondaydı araç onun sözüne kalsa İstanbul – G. Antep arası 1100 km’lik yola kaygısız çıkacaktım ve mutlaka bir sorunla karşılaşacaktım. Ben filtresi ve motor yağından aracın ihmal edilmiş olduğu meydana çıktı...Ayrıca Koçarslan ‘da Radyatör, termostat, fan motoru ve müşiri değişti, Prelüdü ve Honda araçları iyi bilen bir ustayı bulmuşken iyi bir kapsamlı bakımdan ve kontrolden geçti, distribütördeki bobin ise çıkacağım yol uzun olduğu için tedbir maksatlı değişti, çıkan parça da yedeğe alındı (ki otobanda kalıp çekici parası vermektense her ihtimale karşı değiştirmek daha iyi bence). Toplam açılış bilançomuz 1600 TL. Ama arabanın kondisyonu, motor sesi, hızlanması vs. PERFECT!
Bakım sonrası; İstanbul- Kütahya, Kütahya- Tekirdağ/Saray, Tekirdağ/Saray- Tekrar İstanbul yolu ile 2-3 gün içinde 1000 km yolu yaptım çok şükür hiçbir sorun yaşamadım…
İstanbul’da araçtaki kar lastiklerini yazlık lastiklerle değiştirip Antep’in yolunu tuttum. Yazlık lastikler takıldıktan sonra her nasılsa ön düzen rot balans yapılmasına rağmen 100 km hız sonrası titreme sorunu ile karşılaştım. Titreyerek yol gitmek araca zarar verebilir düşüncesi ile Ankara’da tekrar balans yaptırdım…Yolda yalnız olduğum için ve bana yorgunluk ve uyuklama geldiği için bir gece de Ankara’da konakladım, İstanbul- Antep arası 1500 km kadar daha yolu sorunsuz yaptım…Yol esas 1100 km arada hasta bir üniversite arkadaşımı ziyaret için Adana - Karataş'a uğradım...
Tabii bu kadar geç yazmış olmam yazının bayağı uzun olmasına sebep oldu. En kısa zamanda yapılan işleri karşılaştığım sıkıntıları, yapmak için sırada bekleyenleri de paylaşacağım… (Bu arada ledlerden ve sedef kaplamadan kurtuldum detayları ve Ağustos 2018’ deki görüntümüze ait resimleri en yakın zamanda paylaşacağım)